EBEVEYN TUTUMLARI
Sevgili ebeveynler, hepiniz doğdunuz, çeşitli şartlarda büyüdünüz, kiminiz belki on sekiz yaşında kiminiz de kırk beş yaşında anne baba oldunuz. Bazılarınız çok isteyerek çocuk sahibi oldu bazılarınız ise istemeyerek; bazılarınız biyolojik yolla anne baba oldu bazılarınız ise farklı yollarla… Durum her ne olursa olsun siz artık bir veya daha fazla çocuğa sahipsiniz ve onun büyüme gelişme sorumluluğunu taşımaktasınız. Çocuk büyütmek ile ilgili bilginiz olsa da olmasa da aslında deneyimledikçe şekil alan bir davranış biçimi olduğunu göreceksiniz. Hepiniz farklı kültürlerden ve aile iklimlerinden geçerek bu günlere geldiniz nasıl ki sizin şimdiki kişi olmanızda bunların etkisi varsa aynı şekilde sizlerin de davranış, düşünce ve duygularınızın yani tutumlarınızın yansıması çocuğunuzun ilerde olacağı kişi üzerinde etkisi olacaktır.
Bebeklikten çocukluğa geçerken bu süreçte çocuk kendini algılamaya ve benlik oluşturmaya başlar. Tabi ki kalıtsal özellikleri mizacı da olacaktır ancak bu mizacın ne kadar ortaya çıkacağı ya da baskılanacağı bu süreçten etkilenir. Henüz kendine ait bilgisi bulunmayan çocuk ilk bilgileri ona bakım veren kişilerden edinmeye başlar doğal olarak ona bakım veren kişilerin çocuğa karşı sergiledikleri ebeveyn tutumları ışığında çocuk kendine yönelik tutum geliştirir ve bu da kişiliğini doğrudan etkiler, kişiliğin oluşması devam ettikçe devam edecektir, ki bu süreç yetişkinliğe kadar uzanmaktadır.
Çocuk büyütürken tek bir kılavuza sahip olmadığımızdan birçok doğru ve yanlış davranışımız olmaktadır. Gelin şimdi birlikte anne baba tutumlarının nasıl farklılaştığını ve bu tutum farklılıklarının çocuğun kişilik gelişiminde ne tür yansımaları olabileceğine bakalım.
Anne baba tutumlarını başlıca otoriter tutum, aşırı hoşgörülü tutum, aşırı koruyucu tutum, tutarsız tutum, ilgisiz tutum ve son olarak demokratik tutum. Tutumlar çeşitlilik gösterse de hepsini sağlıklı tutumlar olarak adlandıramamaktayız.
1- Otoriter tutum
Geleneksel aile yapısında en çok karşılaştığımız tutumdur. Otoriter ebeveyn tutumunun olduğu ailelerde ev iklimi soğuktur. Çocuğa kesin ve sert kurallar konur, çocuğun bunlara uyması beklenir. Çocuk bu kuralara çeşitli nedenlerden dolayı uymazsa cezalandırılır.
Ailede şiddet görülme olasılığı fazladır anne veya baba çocuğu terbiye etme yöntemi olarak fiziksel, sözlü ya da psikolojik şiddete başvurmaktadır. Anne baba çocuğunu çok sevse de bunu davranışsal olarak çocuğa pek göstermez. Çocuğun ilgi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmaz ve yaşının üstende davranması beklenir. Örneğin oyun oynayacak yaştaki çocuğun oyun oynamasına izin verilmez ve sürekli ders çalışması beklenir.
Çocuğun kişiliğine yansıması:
Çocuğun kişiliğinde iki kutup şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Çocuk ya aşırı itaatkar bir davranış biçimi edinir, kendine güveni olmaz, çekingenlik gösterir ve bunu her ortama geneller ya da anne babanın bu otoriter tutumuna karşı isyan ederek söz dinlemeyen sürekli karşı çıkan saldırgan ve zorba bir davranış biçimi geliştirebilir.
Ailenin bu davranış biçimini göstermesinin nedenlerinden biri çocuğun zorluklara karşı dayanıklı olmasını sağlamak olsa da çocuk büyüdükçe karşılaştığı zorluklara karşı daha kırılgan ve zayıf olabilmektedir.
Ceza alma tehdidine karşı yalan söyleme davranışı gösterebilir. Eleştirilmeye karşı çok hassas olabilir.
2- Aşırı hoşgörülü tutum
Bu ebeveyn tutumu genellikle tek çocuklu, uzun yıllar sonra doğan çocuklu gibi ailelerde karşımıza çıkmaktadır. Ailede belirgin bir kural yoktur. Çocuğun davranışları denetlenmez tamamen serbest bırakılmıştır. Çocuğa bakım veren kişiler çocuğun her istediğini yerine getirir. Çocuğun hayatı deneyimleyerek öğreneceğine inanırlar bu nedenle doğru veya yanlış davranış gibi öğretileri olmadığı gibi çocuğa rehberlik de etmezler.
Çocuğun kişilik gelişimine etkisi:
Bencil, sorumluluk sahibi olmayan, her istediğinin yapılmasını bekleyen ve bunu her ortamda isteyen çocuklardır. Okulda veya dışarıda her istediği olmayan çocuk öfkelenir ve sınırlarını bilemez. Sağlıklı sınırlara sahip olmadan büyüdüğü için arkadaşlarına zarar verici davranışlar gösterebilir. Bencil davrandığı için zamanla sosyal ortamdan uzaklaştırılır. Sınırları bilmediğinden girdiği ortamlarda zorlanır.
3- Aşırı koruyucu tutum
Bu ebeveyn tutumu genellikle geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk; bebekliğinde ağır hastalık geçirmiş ya da kaza geçirmiş çocukların olduğu ailelerde karşımıza çıkmaktadır. Çocukları tüm tehlikelerden korumak adına onlara karşı aşırı koruyucu bir tutum sergilerler. Her şeyi onların yerine yaparlar ve çocukların deneyim kazanma öğrenme gibi haklarını ellerinden alırlar. Her işi çocuğun yerine yaptıkları gibi her kararı da onun yerine alırlar.
Çocuğun kişilik gelişimine etkisi:
Çocuk yeterince deneyim sahibi olmadığından ve sorumluluk almadığından günlük hayatta sorumluluk almaktan kaçınır, sorumluluktan kaçınamadığı durumlarda ciddi kaygı gösterebilir. Kendine güveni gelişmediğinden çekingen tavırlar sergileyebilir. Ailesine bağımlı yetiştiğinden ilerideki yaşamında okulda veya iş hayatında bir gruba ya da kişiye bağımlı olma eğilimi gösterebilir ve işlerinin veya sorumluluklarının başkaları tarafından karşılanmasını bekleyebilir buna karşılık olarak onu zorlayacak olumsuz, toplum dışı davranışları göstermek zorunda kalabilir. Bencil bir kişilik geliştirebilir bu nedenle sosyal ortamdan dışlanabilir. Bu tür ailelerde büyüyen çocuklar genellikle yetişkin olduklarında bile bir bebek ilgisi beklerler bu nedenle “yetişkin çocuk” olarak adlandırılırlar. Davranış bozuklukları görülme olasılığı fazladır örneğin tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, okul fobisi, yalan söyleme gibi.
4- Tutarsız anne baba tutumu
Sık sık karşılaştığımız ebeveyn tutumlarındandır. Bakım veren kişilerin çocuğa karşı farklı tutumlar sergilemeleridir. Bu tutum farklılıkları; anne baba arasındaki görüş ayrılığından, anne veya babanın kendi içinde yaşadığı kararsızlığından kaynaklanabilir. Ailede birden fazla çocuk varsa çocuklara farklı davranma örneğin ilk çocuğa fazla sorumluluk yükleme en küçük çocuğa aşırı izin verici veya koruyucu davranma gibi. Kız çocuğa ve erkek çocuğa farklı davranma. Aynı davranışa annenin kızması babanın gülmesi gibi ya da yine aynı davranışın bugün hoş karşılanması yarın kızılması gibi davranışların gösterildiği aile tutumudur. Bu davranış biçimleri çocuğun aklını karıştırır ve net sınırlara sahip olamaz.
Çocuğun kişilik gelişimine etkisi:
Çocuk öncelikle anne ve babaya sonrasında ise diğer insanlara karşı güvensizlik geliştirebilir çünkü davranışlarını öngöremez. Davranışlarını sergileme konusunda aklı daima karışıktır, nerede ne zaman nasıl davranması gerektiğini bilemez dolayısıyla ya hata yapar ya da hata yapmaktan kaçınmak için çekingen davranışlar gösterir. Davranışlarının sonucunu öngöremediğinden doğru kararlar vermekte zorlanır dolayısıyla kendi görüşlerini paylaşmaktan çekinir. Çok öfkeli ya da çok kırılgan olmak gibi tepkisel bir kişilik geliştirebilir.
5- İlgisiz tutum
Bu aile tutumunda çocuğun ilgi ve ihtiyaçları ile pek ilgilenilmez. Çoğu zaman fiziksel gereksinimleri de ihmal edilebilir. En belirgin özelliği bakım veren kişilerin çocuğa karşı her konuda ilgisiz olmasıdır. Çocuğun davranışları denetlenmez çünkü ilgilenmezler. Ebeveynlerden sadece biri ilgisiz olabileceği gibi her ikisi de ilgisiz olabilmektedir. Bu tür ailelerde büyüyen çocuklar ihmal edilmiş çocuklardır.
Çocuğun kişilik gelişimine etkisi:
Ailenin ilgisiz tutumu çocuğun hayata karşı ilgisiz bir tutum sergilemesi şeklinde kendini gösterir. Çocuğun zararlı alışkanlıklar edinme, yanlış arkadaşlıklar kurma, hayatını ve geleceğini planlamaya karşı isteksiz olma, okula karşı isteksiz olma ve okuldan ayrılma, kural tanımama ve suç işlemeye meyilli olma görülebilmektedir.
6- Demokratik tutum
Demokratik aile tutumu sağlıklı aile tutumu olarak kabul ettiğimiz tutumdur. Çocuk doğduğu andan itibaren bir birey olarak kabul edilir. İlgi ve ihtiyaçları karşılanır. Ailede sınırlar nettir, esneklik gösterilebilir ancak hangi durumlarda esneklik gösterileceği öngörülebilir bu nedenle akıl karıştırıcı değildir. Çocuk evde ve dışarıda sorumluluk alır. Çocuk seçim yapmakta özgürdür ancak anne ve baba ona rehberlik eder. Yeteneklerinin geliştirilmesi için ortam hazırlanır. Çocuk fiziksel olarak doyurulduğu gibi duygusal ve ruhsal açıdan da desteklenir. Karşılaştığı problemlerde yalnız bırakılmaz ancak onun yerine de çözülmez, problemlerini çözmesinde destek olunur.
Çocuğun kişilik gelişimine etkisi:
Çocuklar sınırların farkındadır bu nedenle dengeli ve uyumludurlar. Problem çözmeyi bilirler, seçeneklerin farkına varırlar ve doğru karar verme becerileri gelişmiştir. Kendilerine güvenirler, kendilerini ifade edebilirler. Arkadaşları ve yetişkinlerle iyi iletişim kurabilirler. Duygusal ve psikolojik açıdan iyidirler, yaşadıkları problemler karşısında kolay yılmazlar ve problemlerini çözmeye gayret gösterirler. Kendilerine ailelerine ve yaşama dair olumlu bir bakış açısı geliştirirler.
Sevgili ebeveynler; buraya kadar okuduysanız çok çeşitli tutumların olduğunu ve tutumların çocuklar üzerinde ne tür yansımaları olduğunu öğrendiniz. Bu tutumlardan herhangi birine sahip olabilirsiniz. Sahip olduğunuz ebeveyn tutumunun çocuğa yansımasını öğrendikten sonra tutumunuzu değiştirmek isteyebilirsiniz. Düşüncelerimiz ve davranışlarımız asla değişmeyecek şeyler değillerdir bu nedenle kararlı olur ve çabalarsanız aileniz ve çocuğunuz için en uygun tutumu edinebilir ve daha sağlıklı bir aileye dolayısıyla daha sağlıklı topluma dönüşme konusunda adım atabilirsiniz.
Mutlu aile, mutlu çocuklar, mutlu toplum olma dileğiyle!
Psikolojik Danışman Ve Rehber Öğretmen
SADİYE BAYHOCA